Tarım Teknolojileri
Bireyler Arası İletişim (3.Ünite)

Bireyler Arası İletişim (3.Ünite)

Ünite – 3


Bireylerarası İletişimde Dinleme ve Konuşma

Sıradan bir konuşma şu aşamalardan geçer:
Hoşbeş etmek: Diğer deyişle, havadan sudan konuşmak. Genelde, karşılıklı konuşmaların başlangıç aşamasıdır. Hemen herkesin rahatlıkla konuşabileceği konulardan söz edilir. Kişilerin birbirlerini ‘tartma’ aşamasıdır da denebilir. 
Bilgi edinmek: Kişiler meslekleri, aileleri, yaşadıkları yer gibi, birbirleri hakkında bilgiler edinir. 
Ayrıntıları öğrenmek: konuşmanın ilerleyen aşamalarında siyaset, yaşama bakış gibi çeşitli konular hakkındaki görüş alış-verişi gerçekleşir. 
Bireysel izlenimleri paylaşmak: Güven oluşmuşsa artık, herkese açıklanamayacak duygular, deneyimler paylaşılır. Ailelere ilişkin kaygılar, gelecekten beklentiler gibi çok geniş bir konu çeşitliliğine geçilir. 
Sürekli görüşmek: Güven duygusuyla paylaşılan ortak konuların desteğiyle artık, bireyler konuşmak için tekrar görüşmek isterler. Böylece, konuşma-dinleme süreci, ilerlemeye devam eder.

Bir ileti, çok farklı biçimlerde söylenebilir. Aynı sözcüklere ya da cümlelere farklı anlamlar kazandırılabilir. Doğru ve etkili konuşmanın değişmez kurallarını belirlemek olanaksızdır. Bulunulan ortama, kişiye, konuya göre konuşmanın özellikleri her zaman değişkenlik gösterebilir. Yine de ilk amaç, iletilmek isteneni, net ve doğru bir şekilde anlatmaktır. Doğru bir konuşma, iletişim kazasına neden olmayacak net bir sözlü iletişim kurulmasını sağlarken; etkili bir konuşma, dinleyiciler üzerinde ilgi çekici, çarpıcı, unutulmaz izler bırakır.

Anımsama; iletiye ilişkin belli bir iz oluşturmadır.

Olumlu yaklaşmaya aşağıda verilen örneklere benzer cümleler kurulabilir:
“Tüm işlemleri kuralına uygun bir şekilde yerine getirmek istemenizi elbette anlıyorum.”
“Yeni bir şehre taşınmanın sizi başlangıçta rahatsız etmesi çok olağan bir durum.”

Sesin yoğunluğu: Yumuşak ya da sert bir sesle konuşmak, iletişim için çok önemlidir. Genellikle ne çok sert, ne de çok yumuşak konuşulmalıdır. Hep aynı düzeyde giden konuşma, iletişimi engeller.

Soru sormak, iletişime sürerlik kazandırmanın temel yollarından biridir. Konuşmalarda;

• örnek verilmesi,

• konunun pekiştirilmesi,

• anlatılanların özetlenmesi,

• konunun netleştirilmesi,

• eksikliklerin tamamlanması için sorular yöneltilebilir.

Açık sorular daha çok bilgi edinilmesini sağlar. Kapalı sorular kesin bilgi ya da evet/hayır cevabı için sorulur. Açıklama soruları, konuşmacının sözlerini ayrıntılandırmasını sağlar. Yansıtma soruları, konuşmacının sözlerini aynı anlama gelen farklı cümlelerle yeniden anlatılmasını sağlar. Yorumlama soruları, varsayımsal durumlar düşünülerek kurulan soru cümleleridir. Karşıdakinin bakış açısının öğrenilmesini sağlar.

Sorumluluk alma: İletişimde, konuşan kadar dinleyen de sorumludur. Bu nedenle, etkin dinleme için
sorumluluk alınmalıdır. İleti, anlamlandırılmaya çalışılmalıdır. Örneğin, “İşte buradayım, anlat bakalım.” tavrıyla
tüm sorumluluğun konuşmacıya yüklenmemesi gerekir.

Etkin dinleme, iletişimde bulunulan kişilerin görüşlerini, sözlerini kesmeden iletmelerine izin vermeyi gerektirir. İletileri alırken, dinleyenin dikkatli bir sessizlik içinde bulunması kaçınılmazdır. Konuşmadan, karşıdakinin sözlerini bitirmesine izin vererek dinlemek, etkin dinlemenin ön koşuludur. 

Hedef Sorular: Doğrudan belli bir kişiye yöneltilen sorulardır.

Kaynak: Anadolu Üniversitesi AÖF Yayınları

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir